18 Şubat 2012 Cumartesi

Geçmişten Kalanlar...



Dönüşü birikmiş pastalarımla yapayım istedim. bir nevi telafi olsun :). Bu pastalar blogumdan uzak geçen sürede yaptığım ve fotoğrafını çekme fırsatım olan pastalar. Her birisi bir koşuşturmanın arasında uykumdan, derslerimden verdiğim tavizlerde yapıldı :). Gizli gizli sevgiliyle buluşmak gibi bir şey anlayacağınız :))) O yüzden ayrı bir kıymetleri var benim için. 

Bu sene bu kaçamaklar nasıl olacak birlikte göreceğiz. En azından Temmuz'daki Kpss ve Kpds sınavına kadar beni yine tempolu bir hayat bekliyor. Şikayet mi ediyorum??? Hayır, kesinlikle... Her ne kadar bana boş vakit bırakmasalar da hepsi bir hayalimi gerçekleştirmek için gerekli olan şeyler sadece :).

Pastaların tariflerini yazamayacağım maalesef. Ama hepsi daha önce ki pastalarımın tarifleriyle aşağı yukarı aynı. Ama benim favorim her zaman ki gibi kremalı ve meyveli olanlar :D. Görsel olarak şeker hamurlular daha çeşitli olsalar da meyve ve kremanın o birlikteliğindeki lezzetten vaz geçemiyorum :).











11 Şubat 2012 Cumartesi





Bu kadar uzun süredir ihmal ettiğim bloguma dönmeye yüzüm yokken sevgili ahretliğim Mimarşaçı'mızın "hadi döne artık" desteğiyle hiiiiç yüzüm olmayarak buradayım. Bilmem affettirebilir miyim kendimi vefalı ziyaretcilerime...

İyi-kötü bir çok şeyle dolu 3 yıl geçti aradan. En çok ta kitapla, kalemle, dersle, sınavlarla dolu 3 yıl... Aslıda özüme döndüm desem yalan olmaz :)). Hem eğitimimle ilgili, hem de meslek hayatımla ilgili ertelediğim hayallerim vardı, onları gerçekleştirmeye çalışarak geçiriyorum zamanımın çoğunu. Sınav cenneti bir ülkede yaşayınca başarmak istediğin her şey  için birkaç sınava girmek gerekiyor :). Ben de itina ile irili-ufaklı ne kadar sınav varsa giriyorum :D.

Blogumu ihmal ettiğim gibi mutfağı ihmal ettiğim zamanlarda oldu. Ve ya aşkla mutfağa girip yaptıklarımı fotoğraflandırmadığım zamanlar :). Dönüşümü elimde biriken fotoğrafları ekleyerek yapacağım. Sonrasında bakalım neler çıkacak bizim mutfaktan ;)

Sevgiler...

20 Temmuz 2009 Pazartesi

Vişne Soslu Kek


Sıcak bir Temmuz gününden sıcacık sevgiler...

Kurs yaz tatiline girdiğinden bu yana tenis dersleri dışında evimde miskinlik yapıyorum. Daha doğrusu eşimin izne ayrılmasını ve tatile gitmeyi sabırsızlıkla bekliyorum :))). Beklerkende bol bol film izliyorum, kitap okuyorum ve temizlik yapıyorum. Yıl içi tempoma göre biraz sıkıcı ama yinede evde vakit geçirmek hiç fena olmuyor. Bu duruma alışmasam iyi olacak sanırım :))).

Vişne soslu kekim bahar aylarından kalma bir tarif. Vişneli her şeyi seviyorum. Tatlı ve ekşinin uyumuna bayılıyorum. Bu yüzden geçen hafta bir kasa vişne aldım ve dondurucumun büyük bölümünü vişne ile doldurdum.




















Veeee koca bir kavanoz vişne reçeli yaptım :))).



Vişne soslu keki kuzenimin çocukları için yapmıştım. Aslında o akşam çok yemek yemiştik ve midemizde kek için hiç yer kalmamıştı ama kek çok lezzetli olmuştu ve tokluğumuza rağmen yemeden duramadık :)))).

Başlangıçta amacım sade kek yapmaktı. Daha sonra dondurucudaki vişneler aklıma gelince vişneli kek yapmaya karar verdim.

Malzemeler;

5 yumurta
2 su bardağı şeker
1 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı süt
2 paket vanilya
2 paket kabartma tozu
3 su bardağı un

Yumurta ve şekeri şeker iyice eriyene kadar çırpttım. Daha sonra sıvıyağı ve sütü ekleyip biraz daha karıştırdım. Son olarakta unu, vanilyayı ve kabartma tozunu eleyerek karışıma ekledim ve tahta spatula ile karıştırdım. Yağlanmış terpiye kek hamurunu döktüm ve üzerine çekirdekleri çıkarılmış vişneleri sık sık dizdim. Birazda çikolata parçaları koydum. Önceden ısıltılmış fırında kekimi pişirdim.



Bol vişne tadı beni baştan çıkardığı için kekin üzerine vişne sosu yapmaya karar verdim :).

Malzemeler

Vişne suyu
Nişasta
Şeker

Ben bunu yaparken ölçü kullanmadım ama siz bir su bardağı vişne suyu için bir yemek kaşığı nişasta ve istediğiniz miktarda şeker kullanabilirsiniz. Vişne suyu, nişasta ve şekeri iyice karıştırdıktan sonra ocağa aldım ve pudingten biraz daha yumuşak kıvamlı olana kadar pişirdim. Sosu servis yaparken sosu kek dilimlerinin üzerine döktüm.

Tek kelimeyle harika oldu ;). Denemeniz şiddetle tavsiye edilir!


Afiyet olsun!

1 Temmuz 2009 Çarşamba

Yaz Pastası ve Dönüşüm :)


Nerdeyse 2.5 ay olmuş son tarifimi eklediğimden bu yana... Ne kadar uzun zaman geçmiş şimdi daha iyi fark edebiliyorum. Normalde 1 yıla sığabilecek kadar çok şeyi bir arada yaşayınca blogum hep geri planda kaldı maalesef. Ama artık birikmiş tariflerimle ve deneyeceklerimle burdayım :))).

Dönüşüm bol meyveli bir yaz pastasıyla olsun istedim. Bu pastayı eşimin diksiyon sınıfı için yapmıştım 1-1.5 ay kadar önce.

Benim favorim meyveli ve krem şantili pastalar. Çok basit bir pasta, bu yüzden verebileceğim bir tarifi yok ama meyveli pasta ile ilgili bir püf noktası paylaşmak istiyorum. eğer pastanın arasına meyve koyacaksak pastayı dilimlerken sıkıntı oluşabiliyor, özellikle kolay kesilmeyen meyvelerde. Ben pastanın arasına koyacağım meyveleri minik küpler halinde doğruyorum ve krem şanti ile karıştırıp kalın bir tabaka halinde araya sürüyorum. Hem dilimleme aşamasında çok kolaylık oluyor hem de istedim meyveyi ara için kullanabiliyorum. Mesela bu pastanın arasında armut, muz, kiraz, kayısı, kivi ve çilek vardı. Yiyenlerden tam not aldı hafifliği ve lezzeti ile ;)

Yeni tariflerimde görüşmek üzere...

Afiyet olsun!

22 Nisan 2009 Çarşamba

Ye#44 Yöresel Yemekler - Haşhaşlı Çörek

Herşeyden önce bu güzel konudan dolayı etkinliğin evsahibesi sevgili Mine'ye teşekkür etmek istiyorum. Yemek yapmayı seven tüm arkadaşlar için oldukca faydalı olabilecek bir konu seçmiş. Türk mutfağının ne kadar çeşitli ve lezzetli olduğunu eminim herkes biliyordur ama yörelere ait yemeklerin bir çoğunu bilemeyebiliyoruz. Zaman zaman farklı yörelerin yemeklerini tadıyorum ve her birini birbirinden güzel lezzetlere sahip...

Yöresel yemeklerimizin bir başka zenginliğide aynı yemeğin farklı yörelerde farklı yapılışları. Sadece bizim yöreye (Çorum - Osmancık) sahip olduğunu sandığım bir yemeği çok farklı bir yörenin tarifiyle denemekte ayrı bir güzellik oluyor :). Eski tariflerim arasındaki kaypak'ı sadece biz biliyoruz sanırdım ama Sivas, Çankırı gibi başka yörelerde de yapılırmış. Hatta Sivas'lı bir arkadaşımın evinde kaypak'ın Sivas vari uygulamasını yemekte nasip olmuştu :))

Haşhaşlı çörek eminim farklı yörelerde de yapılan bir çörek çeşididir. Ben bunu Osmancık - Çorum usulü olanını sizlerle paylaşmak istiyorum :). Aslında bunu yapmakta usta olan annemdir ama annem bu aralar abimin yanında olduğu için çöreği kuzenimle birlikte yaptık. Kuzenim diye demiyorum, diğer yemekleride çok güzel olur ;). Yapım aşamalarını elimden geldiğince fotograflandırmaya çalıştım. İnşallah anlaşılır olmuştur.


Malzemeler;

Hamuru için
Un
Tuz
Maya
Ilık su

Hamurunu ne çok katı ne de çok yumuşak olmayacak şekilde mayalıyoruz. Hamurun kıvamı için fırından aldığımız ekmek hamuru kıvamında diyebiliriz.

İç harcı
Haşhaş
Sıvıyağ

Haşhaş tane tane kum gibi olan bir çeşit bitki tohumudur. Biz bunu çörek vs. nin içinde kullanmadan önce biraz kavurduktan sonra dibek'in içinde döverek kullanıma hazırlarız. Şimdilerde kahve değirmeninde de bu işlem yapılabiliyor.

Yapımına gelince hamurumuz mayalandıktan sonra hamuru ne çok ince ne de çok kalın olmayacak şekilde elimizle açıyoruz. Daha sonra sıvıyağla karıştırdığımız haşhaşı çatığımızın hamurun üzerine iyice yayarak sürüyoruz.

Daha sonra hamurdan 10 cm kadar şeritler kesip bunları biryandan uzatıyoruz bir yandan da uçlarını zıt yönlere çevirerek büküyoruz. Annem bazen bu işlemi hamuru küçük parçalara ayırdıktan sonra açar ve yuvarlayıp bükme işlemini hamurun ortasından başlayarak yapar.
Hazırladığmız burmaların bazılarını yağlanmış tepsinin ortasında başlayıp yerleştirdik tepsiye. Birazınıda gül böreği yapar gibi şekillendirdik. Hazırladığımız börekleri pişmesi için fırına vermeden önce biraz da tepside bekledik mayalanması için. Börekler piştikten sonra fırından çıkarır çıkarmaz üzerine tereyağı sürdük.




Afiyet olsun!

9 Nisan 2009 Perşembe

Yeni evimden "Merhaba"

Nerdeyse bir ay oldu son tarifimi yayınladığımdan bu yana... Blogum için sessiz bir ay olsada benim için telaşlı bir aydı... Bundan sonra sizlere yeni adresimden yazacağım. Yeni mutfağımda denediğim tarifleri paylaşacağım sizlerle...

6 yıldır oturduğum evden taşındım. Hem çalışıp hemde ev toparlamak çok yorucu oldu ama sonunda yeni evime yerleştim. Bir kaç haftadır tüm zamanım eşyalarımı koli yapmakla, toparlanmakla geçince mutfağa sadece karnımızı doyurmak için girer olmuştum. Ne kadar zor şeymiş taşınmak.... Hem eşyalarımı toparladım hem de kendime kızdım neden bu kadar çok eşyam var diye :). İçinde yaşarken sürekli eksiklerim çıkıyordu ama iş eşyaları kutulara sığdırmaya gelince eksiklerimle ilgili tüm düşüncelerim değişti :)))) Allah nasip edip kendi evime taşınana kadar mümkün olduğunca az eşya ile yaşamaya kara verdim :))).



Haftasonu taşınma işini halledince salı günü eşimle Çamlıca sefası yapıp biraz keyif yaptık :). Havanın serinliğine rağmen çok güzeldi Çamlıca tepesi. Rengarenk çiçekler, laleler vardı heryerde.


Büyükşehir Belediyesinin sosyal tesislerinde yemeğimizi yedik.


Eşim tercihini balıktan yana kullandı ama ben yeni birşey denemek istedim :). Bunun adı Yufka Kebabıymış. Daha önce yoktu menülerinde, görünce denemekte fayda var diye düşündüm ve iyi ki denemişim dedim. Gerçektende çok lezzetliydi.



Sisli boğaz manzarasına karşı çaylarımızı yudumladık. Ekleri görünce dayanamadım, birde ekler yedim :). Sözde birazda olsa yediklerimi azaltmaya çalışıyorum ama arada böyle kaçamak yapmanın çok zararı olmaz herhalde :)).

Ne zarif bir çiçektir lale..... İstanbul'da baharı laleler daha çok sevdiriyor bana... Her yerde laleler oluyor :). Bayılıyorum lalelere....


16 Mart 2009 Pazartesi

Renkli Kek

Son günlerde kilolarımla başım dertte. Aslında çok kilo fazlam olmamasına rağmen sağlık sıkıntılarından dolayı kilolarımla başım hep dertte ama son zamanlarda bu sıkıntım oldukca gündemde :(. Önümde beni bekleyen ve çok kilo almama sebep olacak bir tedavi süreci var. Ne kadar az kilo ile başlarsam hem tedavinin olumlu sonuçlanması açısından, hemde tedavi sonunda sahip olacağım kilomun daha az olması açısından bu günlerde zayıflama sürecinde olmam epey önemli. Bu konuya nereden geldik derseniz... Ne zaman kilo vermem gerekse aklım sürekli mutfakta ve tatlılarda kalıyor :)))). Normal zamanlarda aklıma gelmeyen tarifler bile böyle dönemlerde aklımdan çıkmaz oluyor :)). Bu sadece bende mi böyledir yoksa benim gibi olanlar varmıdır bilemiyorum.

İşte böyle bir dönemde mutfağa girmemeye çalışırken denedim bu renkli keki :). Aslında tarif benim sürekli kullandığım klasik kek tarifim. Daha önce nette gördüğüm renkli keki kendi tarifimle uyguladım. Sonuç çok güzeldi ;). Bir akşamda yok ettik keki ailecek :))))).

Genelde mümkün olduğunca pastalar dışında gıda boyasından uzak duruyorum. Çok sağlıklı olduğunu düşünmüyorum ama arada bir böyle istisna yapmakta sağlımıza çok zarar vermez diye düşündüm :).

Keki görüntüsünde aslında nette gördüğüm fotograf daha farklıydı. Benim kekimin dışı pişince kahverengi oldu ama gördüğüm kekte dışıda aynen içi gibiydi. Bilemiyorum, belkide pişirme tekniğiyle alakalı bir durumdur. Neyse çok uzattım, tarife geçeyim :)

Malzemeler; (tepsim normal kalıbımdan biraz daha büyüktü, bu yüzden ölçüleri çok tuttum)

5 yumurta
2 su bardağı şeker
1 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı süt
2 paket vanilya
2 paket kabartma tozu
3 su bardağı un
Farklı renklerde gıda boyası

Yumurta ve şekeri şeker iyice eriyene kadar çırpttım. Daha sonra sıvıyağı ve sütü ekleyip biraz daha karıştırdım. Son olarakta unu, vanilyayı ve kabartma tozunu eleyerek karışıma ekledim ve tahta spatula ile karıştırdım.

Daha sonra kullanacağım renk sayısına göre kek hamurumu ayırdım ve kürdanın ucu ile gıda boyalarını ekleyerek farklı renklerde hamur elde ettim. Yağlanmış tepsiye renkleri birbirlerine çok karışmayacak şekilde döktüm. Genelde bir merkez nokta seçtim ve farklı renkteki hamurları aynı noktadan sabit olarak döktüm tepsiye. Son olarakta keki 150 derecede pişirdim. Kekin en kötü tarafı çok bulaşık çıkması oldu :) her renk için bir kap kirlendi :)))

Afiyet olsun!

 
MySpace Backgrounds